Türkiye Nükleer Tıp Derneği tarafından 31. ‘si düzenlenen “Ulusal Nükleer Tıp Kongresi”, Bodrum’da gerçekleşti. 8. Balkan Nükleer Tıp Kongresi ile birlikte eş vakitli gerçekleşen kongreye, yaklaşık 11 farklı ülkeden 500’e yakın kişi katıldı. Uzman bilim adamları, kongre sayesinde deneyimlerini; meslektaşları ve tüm dünya ile tıpkı anda paylaşma imkanı bulmuş oldu.
Birlikte gerçekleştirilen 31. Ulusal Nükleer Tıp Kongresi ve 8. Balkan Nükleer Tıp Kongresi’nin ana teması “Teranostik ve Şahsileştirilmiş Nükleer Tıp” olarak belirlendi. Kongrede, bilim ve teknoloji alanındaki süratli gelişmelere paralel olarak en süratli gelişimin yaşandığı alanların başında nükleer tıbbın geldiği belirtilerek, şahsileştirilmiş ve amaca yönelik teşhis ve tedavi süreçlerini harmanlayan “Teranostik” kavramının son yıllarda tıp dünyasında değerli bir paradigma değişikliği oluşturduğu belirtildi. Bu tema kapsamında kongrede; nükleer tıp alanında son gelişmeler, hasta idaresinde nükleer tıbbın değeri, tanısal görüntüleme ve radyonüklid tedavilerde yeni durum ve gelecekteki beklentileri uzman bireyler tarafından ele alındı. Tıpkı vakitte memleketler arası bilim dünyasından konusunda tecrübe ve bilimsel yetkinlik sahibi konuşmacıların da katıldığı kongrede “Uzman oturumları” başlığı altında çeşitli oturumlar da gerçekleştirildi. Kongre programında bilimsel oturumların yanı sıra nükleer tıp için vazgeçilmez olan sanayi ve teknoloji standı de yer aldı.
“NÜKLEER TIP ALANINDA HASTALARIN YÜZDE 95’İNDEN FAZLASI KANSER HASTALARI”
Türkiye Nükleer Tıp Derneği (TNTD) İdare Konseyi Lideri Prof. Dr. Gamze Çapa Kaya, Nükleer tıp alanında hastaların yüzde 95 ve üzeri kanser hastaları olduğunu belirterek, “Yaklaşık 10 yıldır sıhhatte uygulama bildirisinde nükleer tıp kalemlerinde rastgele bir uygunlaştırma olmadı. Hizmet sunumunda vakit zaman kahırlar yaşayabiliyoruz. Bunun nedeni, tüm dünyada radyoaktif husus üreticilerinin kısıtlı olması. Ancak yeniden tüm dünyada bilhassa kanser hastalarında kullanımının giderek artması nedeniyle talebin fazla olması. Bu ister istemez tüm dünyada da fiyat artışına yol açtı. Yalnızca ülkemiz için değil. Şu anki yeni fiyatlarla, hizmet sürdürülebilirliğinde vakit zaman hem kamu hem de üniversite hastanelerinde önemli zahmetler yaşayabiliyoruz. Sıhhat Bakanlığı ve Toplumsal Güvenlik Kurumuna çok önemli, çok sık ziyaretlerde bulunduk. Hakikaten bizi anladıklarını düşünüyoruz. Bizim günlük pratiğimizde işlerimizi sürdürmemiz için vazgeçilmezimiz olan teknesyum-99m jeneratörü ve tiroit kanseri hastalarında, tedavide kullandığımız radyoaktif iyot için Sıhhat Bakanlığı toplu alıma çıktı. Bu kısmen süreksiz olarak acil sorunu çözdü. Fakat kalıcı tahlil için sıhhatte uygulama bildiriminin nükleer tıp kalemlerinde önemli bir artışa gereksinimimiz var.” dedi.
“TÜRKİYE BİRÇOK AVRUPA ÜLKESİNE NAZARAN ÖNCÜ ÜLKELERDEN BİRİ DURUMUNDA”
Önemli bir kongreye mesken sahipliği yaptıklarını ve 31. Ulusal Nükleer Tıp Kongresini, Balkan Tıp Kongresi ile yapmanın heyecanını yaşadıklarını belirten Türkiye Nükleer Tıp Derneği Saymanı Prof. Dr. Murat Bozkurt, bu yıl kongrenin ana temasının ‘Teranostik ve Şahsileştirilmiş Nükleer Tıp’ olarak belirlendiğini kaydetti. Prof. Dr. Bozkurt, “Tıp, son yıllarda süratli bir değişim geçirmekte. Hiç elbet nükleer tıpta bunun en kıymetli aktörlerinden birisi. Artık her şey şahsileştirilmiş uygulamalara dönüyor. Bizim nükleer tıpta kullandığımız bireye özel akıllı ilaç dediğimiz, akıllı moleküller var. İçeriden radyasyon tedavisi yapabiliyoruz. Teşhis tedavi alanında son derece özelleşmiş amaca yönelik akıllı tedaviler yapma talihine sahibiz. Tıpkı vakitte Türkiye, birçok Avrupa ülkesine nazaran nükleer tıp alanında öncü ülkelerden biri durumunda” diye konuştu.
NÜKLEER TIP’IN KANSER TEDAVİSİNDE DEĞERLİ ROLÜ VAR
Derneğin Genel Sekreteri Prof. Dr. Tevfik Fikret Çermik ise nükleer tıbbın yaklaşık 50 yıldır tiroit kanserinin tedavisinde olan bir branş olmakla birlikte son 10 yılda değişen çok farklı tedavi metotlarının içerisinde yer aldığını kaydetti. Prof. Dr. Çermik, “Nükleer tıp evvelden yalnızca tiroit ve gibisi kanserin tedavisinde kullanılırken artık pek çok kanser ve tümör tedavisinde kullanılıyor. Nükleer tıp ile görüntüleme sayesinde hücre içerisinde ne olup bittiğini değerlendirebiliyoruz. Hücre içinde ne olup bittiğini evvel nükleer tıp metodu ile görüntüleyip elde ediyorsunuz, daha sonra da kanser hücresini tedavi edebiliyorsunuz” diyerek nükleer tıbbın kıymetini anlattı.
Kongreye katılan Avrupa Nükleer Tıp Derneği Gelecek Devir Lideri Prof. Dr. Jolanta Kunikowska birinci sefer kongreye Avrupa Nükleer Tıp Derneği’nin takviye verdiğini belirten gelecek periyot için burs takviyesi sağlayacaklarını söyledi. Kongreye katılan öteki bir isim olan Dünya Nükleer Tıp ve Biyoloji Federasyonu Lideri Prof. Dr. Dong Soo Lee ise kongrenin verimli geçtiğini belirterek teşekkür etti.
DHA
